İlk yazımızda iyi bir başlangıç olsun demiştik ve sonrakinde de vurduğun gol olsun, iki temennimizin de karşılığını görmenin verdiği mutlulukla süper kupa yazımıza başlayalım.
Çok fazla pas hatası ve daha bir çok olumlu ya da olumsuz gözüken olguya girmeden, Van Bronckhorst performansı ve taktiği, Beşiktaş’ı oynatmaya hazırlandığı futbol zaten çokça analiz edildiğinden, ben sadece maçla ilgili göze çarpan önemli bir kaç detaydan bahsetmeyi istedim.
Maçın kilit oyuncularının Svensson, Colley ve Gedson olmasını beklediğimi bir önceki yazımda söylemiştim, ki Svensson bir gol bir assistlik katkısı ve enerjisiyle, Colley ise “büyük hata” yapmaması ve hatta Immobile’ye attığı Saissvari iki uzun topu ve en azından standart stoper müdahaleleri ile “işlerini” yaptılar. Gedson ise neredeyse rakip takımın orta sahasıyla tek başıyla savaştı ve özellikle Okan Buruk değişikliklerinden sonra tamamen çökertti diyebiliriz.
Lakin kesinlikle maçın performansı ve adamı Rafa Silva idi. Yeri geldiğinde sürati, yeri geldiğinde basit oynaması, zamanlaması ve tercihleriyle, sadece tek bir kalitenin bile bir takımı ya da maçı ne kadar etkileyebileceğini net bir şekilde gösterdi. Benim için en özel anı ise, gol yiyeceğimizi hissettiğim 65. dakikada, Masuaku’nın ikiye birle geçilip neredeyse orta sahada kaldığı pozisyonda, inanılmaz bir süratle geriye koşup Yunus Akgün’ü ceza sahası içinde bozup sol bekinin açığını kapatmasıydı.
Elbette Van Bronckhorst’un Onana dokunuşu, Mustafa Hekimoğlu’nun kısa sürede rakibi eksik bıraktıran presi ve attığı gol, Immobile’nin gollerinden çok, sahaya lider karakteri koyup savaşması ve hareketliliği, Paulista’nın stoper atletizmi ve oyun görüşü bahsedilecek diğer olumlu yanlardan sadece bazıları.
Tüm bunların yanında, 5 gollü ezici galibiyeti, tamamen sol kanatsız ve averaj sağ kanat performansıyla aldığımızdan da bahsetmezsek olmaz. Semih’in önemi ve yeteneklerinden, son maçlarındaki düşüşten bahsetmeye gerek olmadığı gibi gerek yok. Ama bazen bir oyuncuyu dinlendirerek kazanmak, sahada ısrarla tutarak kazanmaktan daha etkili olabilir ve bunun bir çok örneğini hepimiz yıllar içinde defalarca gördük. Sanırım Muci’yi en azından 1-2 maç sol kanatta denemek, hazırlık maçlarında gördüğümüz küskünlüğünü de düşünerek, her iki oyuncuyu da kazanmak ve takımın performansını artırmak adına değerlendirilmelidir. Sizce de bir taşla üç kuş olmaz mı?
Yabancı sayımızdaki gelişmelere göre, bence bu maçla birlikte Rashica, Masuaku ve Svensson, gerçekten iyi birer yedek olabileceklerini göstermişlerdir. Artık sol stoperden de önce, mutlaka üst kalite bir kanat oyuncusu gerekliliği bence bu maçla birlikte iyice belirginleşmiştir. Sonrasında ise sol stoper kadar, pek de önem veriliyor gözükmeyen oyunun iki yönünü de oynayabilen bir 8 numara transferi, Beşiktaş’ın olmazsa olmaz ilk 3 transferi olmalıdır. Transfer dönemi bitimine kadar sağ ve sol bek durumları ayrıca değerlendirilebilir.
1-0 önde başladığımız süper kupa maçının aksine, Samsunspor ve Antalyaspor maçları bence portreyi biraz daha belirginleştirecektir. Sonrasında tekrar görüşmek ve lige 3 puanla başlamak dileğiyle..
YORUMLAR