Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
İkram Fatih Öztırpan

Hocam Yaktın Bizi

Gündem belli. Ajax mağlubiyeti. Büyük umutlarla gidildi ancak son üç haftadaki kötü gidişat peşimizi bırakmadı. Ne desek bilemiyorum ama sorun şu ki maçtan bir şey anlamadım. İdeal 11 diye bir şey yok nedense ortada. Hocamız kanat istemedi anlarım. Ama kanatsız oyun açılmayacağını da kendisinin anlaması gerekiyor. Bunu diğer yazımda belirtmiştim, kapanan savunmalar başımızın belası. Kaza geliyorum demez ama biz söyledik gördüğümüz şeyleri. Bir de Ajax iyi kapanıp geçiş hücumlarını da iyi organize edince tek sevindiğimiz maçın şey büyük farklara gitmemesi oldu. Oradan puan alarak dönebilirdik, 3 puan alarak da dönebilirdik. Hocamız kendisinin Ajax’a karşı olan mağlubiyet serisini devam ettirmeyi seçti. Söyleyeceğim çok şey yok, biz bu takımı evinde yenebilirdik. Diyebileceğim tek şey bu.

Gelelim hocamızın saha içi tercihlerine. Bronckhorst hocamızın bizde kredisi çoktur. Ama artık hazırdan yemeye başladı ne yazıkki. Sahada son maçlarda olduğu gibi Semihi 11 başlatmaması, onanaya ligde bile güvenmezken Avrupa maçını emanet etmesi ve onun da bu son şansını (umarın son şansı olur) har vurup harman savurmuş olması. Paulista’nın oyun içinde çaresizce onanaya sitem etmesi. Tüm bunlar olurken hocamızın Rafa’yı kanat oynatması oyunu farklı mağlubiyete ve bizi de Avrupa liginin sonunculuğuna götürdü. Diyecek bir şey yok her şey ortada. Hocanın neden böyle bir oyun oynattığı kafalarda soru işareti. Ama benim düşüncemi soracak olursanız hocamız burayı Barcelona zannediyor. Biri hocaya buranın Barcelona olmadığını, giren her oyuncunun maksimum performans veremeyeceğini, Beşiktaş’ın kadrosunun ilk 11 haricinde yedekleri çok kıt olduğunu, ideal 11 oluşturması ve maçlara A planı olarak onlarla başlaması gerektirğini yoksa oyuncuların hocamızın kafasındaki binbir çeşit teknik ve taktiği uygulayabilecek seviyede olmadığını, Onana’nın geçen sene çok denenmiş ama başarısız olmuş bir oyuncu olduğunu, gitmesi gerektiğini, her ne kadar iyi oyuncular gelmişse de Beşiktaş’ın tarihin en kötü sezonundan çıktığını ve de artık antrenör değiştirme şansının olmadığını başarılı olmak zorunda olduğunu anlatması gerek.

Daha bir çok şey anlatılmalı tabi hatta elbette anlatılmıştır ama hocamızın Beşiktaşın gençlerine güvenmesi gerektiğini bir daha anlatsak, takım ruhunun bu camiayı ayakta tutan yegane etken olduğunu bir daha söylesek yararını görürürüz diye düşünüyorum. Çünkü Beşiktaş’ın bir sene daha zar atacak mecali kalmadı. Ocak ayına kadar yol kazası olmadan gitmesi gerek bu arabanın. Ocak ayında da kanat, bek transferleri ile takviye edilip şampiyonluk yoluna girmesi ve son düzlükte düşmeden yarışı bitirebilmesi gerek. Zaten bir refleks gösterip geçen seneden buraya kadar gelebildik, çalkantılı günlerden yorulup kedini yeni hocanın ve başkanın kollarına atan camianın son umutlarının da sönmesi uzun yıllar toparlanmanın yaşanamaması demek olabilir. Yoksa büyük takım reflekslerimiz için korktuğum senaryolar hiç de uzak değil.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER