Dalga geçecek kimseyi bulamadık. Evet tekrar ediyorum kupa gecesi 5-0 hezimetini yaşayan Galatasaraylı arkadaşlarımdan hiçbirine ulaşamadım maalesef. Oysa ben günlerce bu anın hayaliyle yatıp kalktım, arkadaşlarımla konuştum, maç analizlerini izledim… Niye? 3 ağustos akşamı malum camiayı tutan arkadaşlarımla doyasıya dalga geçip kahkaha atarak onları rezil edemedim diye. Resmen hayallerimizle oynadılar. Çık karşımıza adam gibi rezil ol hızlıca bitsin bu iş biz de rahat edelim siz de. Adamlar bu rezillikten sonra bırak sokağa çıkmayı telefonlarımıza çıkmadılar hatta sosyal medyaya dahi girmemiş erken yatmışlar herhalde. Sosyal medyada da göremedim çünkü dalga geçecek insanlar. Ya yönetim istifa diye ağlayan birkaç hesap vardı yahut tebrik ederiz iyi oynadınız hak ettiniz diyerek Beşiktaş’ı övüp Galatasaray’ı yeren paylaşımlar. Ee tabi bu yorumların altına dalga geçmek için de gidemedik. Ne yapacağımızı şaşırdık öyle söyleyeyim. Kimse yok arkadaşım ne yapalım? Zaten stada gelen taraftarları da ilk 20 saniye sesi çıkıyordu sonra onların da sesi kesildi. Dakika 80 gibi stadı da terk etmeye başladılar son iki enfes golü seyredemediler maalesef. Ama burada kendi takımıma da kızmak istiyorum. Bu kadar da ezilmez ki yahu! 2-0 tamam hatta 3 de olur. 5-0 olunca karşımızda muhatap bulamamaya başladık. İnsanlar Galatasaraylıyım dememek için utancından formayı çıkarıp atletle gidecekti neredeyse. Öyle tarihi bir gün öyle tarihi bir zaferdi işte. Malum camiayı en son 5-0 yendiğimizde sene 1940. Düşünün babanız doğmamış dedenizin zamanı. Gerçi babam da maç bitince konuşmamızda “Oğlum rüyamda görsem inanmam Beşiktaş’ın Galatasaray’ı 5-0 yendiğini” demişti. İki kuşak için de ilk olan bir galibiyetti. Velhasılıkelam yeterince rezillikleri ile eğlenemediğimiz için bizim de içimizde biraz ukde kaldı. Ama keyiften sabaha kadar uyuyamadım orası ayrı.
Maçı geçip oyunu yorumlamaya geldiğimiz zaman şahane. Yeni hocamızı çok beğendim, yeni futbolcuların performanslarını çok beğendim, yeni ofansif oyun anlayışımızı çok beğendim, yeni Beşiktaş’ın tarzını çok çok çok beğendim özetleyecek olursam. Hocamızla ilgili kafamda soru işaretleri vardı hepsini sildi. Keza oyuncular da aynı şekilde. Oyun anlayışı da yıllardır Türkiye’de var olan bir iki tane atınca geriye yaslanıp skorun üstüne yatma fikri de hocamızın Avrupa futbolu anlayışı ile geride kalmış gözüküyor. Hep istediğim üçüncü golü dördüncü golü beşinci golü aramamızdı bunu da gördüm ya gözüm arkada gitmem. Umarım her maç bu oyunu seyreder, keyif alır ve başarımızı devam ettiririz. Ama şimdi aklımda yeni bir soru işareti çıkarttılar. Bu takım üç dört transfer ve hoca değişimi ile iki senedir şampiyon olan şampiyonlar liginde Manchester ve Bayern ile oynamış belli seviyedeki bir takıma 5 atıyorsa zayıf noktalarımız olan bek ve stoper mevkilerine iki bek ve bir stoper transferi ile çok net bir UEFA kupası kazanabiliriz. Kimse demesin ki bana bu takım eksikler tamamlanınca Braga’yı, Ajax’ı eleyemez. Sahadan bile siler ben söyleyeyim. Benim gözümde başarı şampiyonluk değil Avrupa kupasıdır. Şampiyonluk zaten Beşiktaş’a yakışandır, olması gerekendir. Var bir hayalimiz, bakalım neler seyredeceğiz bu sezon.
SALDIR KARTALIM! HEDEF AVRUPA KUPASI!
YORUMLAR