Geçen sezonu hayal kırıklıklarıyla kapatan Beşiktaşımızda bu sezon için yeni gelen yönetimle beraber beklentiler oldukça yüksekti. Tabi ki bu beklentinin yüksek olmasında gerek Türkiye kupasını alarak Avrupa kupalarına katılmayı garantilememiz gerekse de yeni yönetimin camiada beklenti oluşturacak açıklamaları ve büyük transfer dedikodularının olduğunu unutmamak gerekir. Ahmet Nur Çebi yönetimin bıraktığı enkazı ortadan kaldırmak ve Kara Kartalın tekrardan bir Anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğmasını sağlamak tabiki kolay olmayacaktı. Ama Hasan Arat ve ekibi her şeye hazırlıklı olduklarını ve Beşiktaşımızı tekrardan özlenen başarılı ve güçlü günlere geri döndüreceklerini söylüyorlardı.
Bu söylem doğrultusunda öncelikle genç, yetenekli, sistemi olan ve umut vadeden bir teknik direktörle( Van Bronckhorst ) anlaşıldı. Sıra takımımızı ve camiayı ayağa kaldıracak oyunculara gelmişti. Transfer sezonunun açılmasıyla birlikte yapılan transferler ( G. Paulista- Rafa Silva – Immobile ) hem taraftar nezdinde hem de camiada büyük bir sevinç ve mutlulukla karşılandı. Taraftarımız son 3 yılın verdiği hayal kırıklıklarını unutmaya hazır bir şekilde yeni transferlerle umutlanmaya başlamıştı. Ancak Immobile transferinden sonra oluşan ve 2 haftadır süren sessizlikle birlikte umudun yerini şüphe ve endişe aldı.
Stoper, bek ve kanat bölgelerinde hala eksiklik olan takımımızın en önemli sınavına çıkmasına sadece 10 gün kaldı. Defans hattımızın 4’te 3’ü hala geçen yılki oyuncularımızdan oluşuyor ve hazırlık maçlarından gördüğümüz kadarıyla bu defans hattı şimdiden alarm veriyor. Daha önceki sezonlarda tecrübe ettiğimiz kötü başlangıçları ve devamında yaşadığımız mutsuzlukları ve hayal kırıklıklarını düşündükçe tekrar soruyorum; gerçekten hazır mıyız ?
YORUMLAR