Lazımdı hocam. Bize bir Lyon galibiyeti lazımdı. Özellikle Avrupa liginde kör talihimizi çevirmek için galibiyet gerekiyordu. Bu maçla birlikte avrupada önümüz açıldı. Bundan sonrası yokuş aşağı. Eğer bir kaza olmazsa Athletic Bilbao hariç Beşiktaş’a sıkıntı oluşturacak bir takım kalmadı. Bizim kendimizi ilk 8 içine minimum 15 puan ile atmamız gerek. Puan kaybı umutlarımızı zora sokabilir. Olası bir Lyon mağlubiyeti de taraftarın avrupadan gözünü süper lige döndürmesine sebep olacaktı. Ama hala Avrupa şansımızın olduğunu bize hatırlattı hocamız. Oynanan oyun çok mu iyiydi? Hayır. Oyuncular çok mu iyiydi? Hayır. Vallahi kalemizi Allah korudu. O kadar çok top döndü döndü gitti ki maçın hakkı kesinlikle bu değildi. Ajax gibi bir sonuç çıkması içten bile değildi. Sonuç olarak 3 puanı cebine koyan ekip biz olduk. Avrupa sahnesinin kapanmadığını, Beşiktaş’ın ölmediğini gördük. Avrupadaki dönüşümüzden sonra pazartesi günü de ligin kaderinin belirleneceği bir dönüş yapmamız gerek. Galatasaray’ı evinde yenip 3 puanı alırsak yarışın devam ettiğini söyleyebiliriz. Maç eksiğimiz olduğunu unutmamak gerek. Aksi takdirde kaybettiğimiz senaryoda şu andaki 5 puana ek olarak 3 puan daha fark açılıp 8 puan farka ulaşacak ve kapatmak daha da zora girecek. Beşiktaş’ın ne yapıp ne edip deplasman da olsa maçı kazanması gerek. Beraberlikte ise mevcut durum devam edecek. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Ama psikolojik olarak şuna dikkat çekmek isterim ki 5. Yıldızını takmak üzere olan bir rakip var, seni bir şekilde yıllar süren bir şekilde rekabetin dışına itmişler ve 2 takımlı bir lig oluşturmak istiyorlar. Sen böyle maçlarda böyle derbileri kazanmazsan, kendini kanıtlamazsan o seni düşürdükleri, sana değer biçtikleri yerde olursun. Yok eğer ağızlarının payını verirsen o zaman müzelerindeki haram kupaların da hesabını sorabilirsin. Bu sene ligin kaderinin belirlenmesinin yanında bu maçın böyle de bir önemi var. Kim daha iyi er meydanında görülecek zaten. Kazanmamamız gereken bir maç daha var!
YAZARLAR
TÜMÜ
YORUMLAR