Takımların birbirini tartması ile maça başlandı. Daha oyunun başında Rafa’nın Visca’yı sakatlayabilecek hareketinde Rafa’yı sadece uyararak geçiştirmeye çalışan Ali Şansalan VAR’a takıldı. Pozisyonu izleyince istemese de Rafa’ya kırmızıyı vermek zorunda kaldı. Eksik kalmasına rağmen kısa sürede duran toptan öne geçmeyi de başaran Beşiktaş için her şey yolunda gidiyordu. Kalesinin önüne seti çeken Beşiktaş, akın akın gelen Trabzonspor’un ataklarını, özellikle kalecisinin performansıyla, bir bir savuşturdu. İlk yarı bitmeden gol yemesine rağmen, bir kişi eksik ile, ligin en iyi takımından alınacak bir puan hiç fena olmazdı.
Ceza alanı içinde Banza ile yaptığı güreş müsabakasını tuş ile kazanan Paulista hakemler, VAR, AVAR’dan oybirliğiyle tam puan aldı. Beşiktaş gelen topu Immobile ile buluşturmaya çalışmak dışında bir varlık gösteremedi. Immobile de en ufak temasta, hatta bazen temas yokken, kendisi gidip Trabzonspor’lu oyunculara çarparak yerlerde süründü. Beşiktaş formasıyla sahada gezen hakem her düşüşe faul çaldı. Hakem, Beşiktaş’lı futbolcular ve top toplayıcılar sayesinde oyun oynanamadı. Temponun düşmesi için her şey yapıldı. Olan Trabzonspor’un iki puanına oldu.
Maç sonu açıklama yapan Ertuğrul Doğan’ın gözüyle maça bakmaya çalıştık. Bu şekilde görmüş olmazsa koca adam maçın ardından o açıklamaları yapamaz. Maç sonu açıklama yapanlardan biri de Feyyaz Uçar’dı. Türkiye’de alıştığımız üzere hakkı yenen takımın yöneticisi ağırlığında bir konuşma olmadı maalesef. Ama adı üzerinde “Kibar Feyzo”. Türkiye’deki futbol iklimi kibarlığı kaldıramıyor. “Elimde kayıtlar var. Açıklarsam yer yerinden oynar.” şeklindeki tehditleri seviyor ülke futbolu.
Metin Şentürk’ün bile gördüğü ama hakemin göremediği Visca’nın hareketinde hakemin neye faul çaldığını merak ediyorum. Diyelim ki, pozisyonun anlık gelişimi nedeniyle sakatlamaya yönelik hareketi kaçırdın. Sarı kart bile veremedin mi? Sarı kartı evde unuttuğunu düşündüm. Ama öyle olmadığını gördük. Mert’e, Musrati’ye, Masuaku’ya çat çat çıkabildin kartı. Masuaku’nun kartı dışındakiler yanlış karar zaten. Bir VAR (bu pozisyon), bir YOK (Immobile’nin penaltı pozisyonu) olan, renge göre hareket eden sistemin uyarısıyla kırmızı kartı verebildi.
Sezon başından beri en çok eleştirilen üçlünün (Semih, Musrati ve Rashica) Beşiktaş’ın oynadığı sistemde ne kadar önemli olduklarını bu maçta net şekilde gördük. Oyunda olmadıkları dönemde yoklukları fazlasıyla arandı. Elimizdeki değerlerin kıymetini yeterince bildiğimizi düşünmüyorum. Son üç yılın kötü geçmesinin psikolojik etkisinden olsa gerek, en küçük tökezlemede eleştiri üstüne eleştiri yöneltiliyor futbolculara. Oysa son şampiyonluğu görenlerin torun sahibi olduğu Fenerbahçe’liler bu denli eleştiri yöneltmiyorlar takımlarına. Uğurcan’ın Beşiktaş maçlarındaki insanüstü katkısı unutuluyor. Ligde beş on maç bize karşı yaptığı kurtarış yüzdesini tutturabilseydi adı dünyanın en iyi kalecisi olarak anılırdı.
Takım oyununu Beşiktaş kadar iyi oynayan bir takım yok Süper Lig’de. Bizim oyun gücümüz, Fenerbahçe’nin kadro derinliği nedeniyle şampiyonlukta iki takım sonuna dek gidecektir. İnanıyorum ki, ipi göğüsleyen taraf biz olacağız. Yeter ki oyuncularımızı ederinin altında göstermeyelim.
YORUMLAR